Bugün güzel bir hanımefendi olan, Astrolog İlknur Karakaya'nın röportajını yaparak hayatının güzel karelerine mazhar olma fırsatını yakaladık.
Öncelikle sizleri tanımak istiyoruz İlknur Hanım. Kimdir İlknur Karakaya?
İsmim İlknur Karakaya, Aydınlıyım.13 Ağustos doğumluyum ,aslan burcuyum güneşin kızıyım. Aslan burcunun yöneticisi güneştir, bu yüzden kendime güneşin kızı derim. Tiyatro ile ilgileniyorum ve sahnede olmak bana çok iyi geliyor. Evliyim ve dünyalar güzeli üç çocuk annesiyim. Gıda sektöründe bir işletme sahibiyim. Ayrıca Karma ve Spiritüel Astroloğum. Son yıllarda neredeyse tüm zamanımı danışanlarıma ve astrolojik araştırmalara adadım diyebilirim.
Astroloji ile uğraşıyorsunuz. Peki astrolojiye olan merakınız ne zaman başladı?
Çocukken gökyüzüne, evrene, aya ve güneşe çok meraklıydım. Yıldızların gökyüzünde nasıl birbirleriyle bağlantı kurduğunu ve yıldızlarda farklı bir yaşamın olduğunu hayal eder yıldızlarla konuşurdum. Güneşin batışının ardından gelen yeni bir doğuş olan ayın çıkması beni çok cezbederdi ve bu sistemi çok merak ederdim. Hep gökyüzünde Ay’ın üzerinde olmayı hayal ederdim. Aslında gökyüzü ve evrenin gizemini çözmek içimde çocukluktan kalma bir uhdeydi. Bundan tam dokuz yıl önce yani 2012 yılında sosyal medyada gezinirken astroloji içerikli bir yazıya denk geldim. Bu yazıyı okuduğumda yazılanların birebir yaşamımla bağlantılı olduğunu fark ettim ve araştırma yapmaya başladım. Yedi yıl boyunca araştırmalarımla, gözlemlerimle temel astroloji bilgilerini farkında olmadan tamamladığımı fark ettim. Daha sonra bu alanda kendimi geliştirmek istedim ve hayal ettiğim gerçekliğin peşinden gitmeye karar verdim. Ve sonrasında şu an hala eğitimlerime devam ettiğim yol göstericim çok değerli hocam Oğuzhan Ceyhan'la tanıştım. Böylece çocukluğumdan kalma hayalime kavuşmuş oldum.
Eskiden insanlar bu denli astroloji alanını bilmez ve ilgilenmezlerdi. Şimdi ise kendileri ve yaşantıları için fazlasıyla zaman ayırıyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Aslında astrolojinin en eski kayıtları M.Ö 1645 yılına Babiller dönemine kadar dayanmaktadır. Eski Tarihlerde de gerek batılı gerek İslamcı birçok gökbilimci olmuştur. Bu gökbilimcilerin ışığında Astroloji geçmişten günümüze gelerek ve gelişerek daha çok yol katetmiştir. Tabii ki burada astrolojinin bu denli kendisini fark ettirmiş olmasındaki en büyük payı teknoloji, en büyük destekçisi de sosyal medya olmuştur. Astrolojik verilerin araştırılması ve yayılım göstermesi bu iki etkene bağlıdır.
Ay ve Güneş tutulmaları nedir? İnsan üzerindeki etkileri nelerdir?
Güneş ve Ay tutulmalarının Astrolojik açıdan önemini kısa olarak açıklamak gerekirse Antik çağlarda güneş ve ay tutulmaları haberci niteliğindeydi. Bu tutulmaların birçok medeniyete ışık tuttuğuna ve yol gösterici olduğuna inanılırdı. Kimi medeniyetler tutulmaların iyi yönde haberci olduğuna inanırken bazı medeniyetler kötü haberci olduğuna inanırdı. Böylece güneş ve ay tutulmalarının geçmişten bu güne önemli bir yol gösterici olduğunu anlıyoruz. Güneş ve Ay tutulmaları Astrolojinin bel kemiğidir ön görüler için çok kıymetlidir. Biz astrolojik açıdan baktığımızda okuduğumuz haritalarda gerek kişisel gerek genel olarak tutulmaların kadersel etkiler gösterdiğini gözlemliyoruz. Tetik mekanizmasıdır. Tutulmalar kader yönümüzün değiştiği önemli farkındalıkların kazanıldığı, dönüşüm zamanlarıdır. Tutulmalar ile evrimleşiriz. Örneğin güneş tutulmasını ele alalım. Güneş Tutulmaları hayatımızda yeni başlangıçlara imza attığımız, yepyeni kapıların açıldığı, bazı yeteneklerimizin ortaya çıktığı ve yeni olguların tetiklendiği bir dönemdir. Ay tutulmaları ise yeniye kucak açmamız için bize verilmiş fırsat zamanlarıdır. Sistem eskimiş, miadını doldurmuş her ne varsa bu tutulma ile hayatımızdan çıkarmamızı ister. Bazen sancılı bir süreci işaret eder bu süreçlerin nasıl geçeceğini tutulma arasındaki kombinasyonla görürüz. Bu kimi zaman bir ilişki bazen ise işimiz olabilir. Aslında sistem sizden değişime kucak açmanızı ve kabullenmenizi beklemektedir. Bizler bu noktada zorlanırız çünkü alışılmış düzenimizin bozulmasından korkarız. Evrenin bir işleyiş şekli ve planı vardır bunu fark etmek önemlidir. Şems-i Tebriz'in de dediği gibi ‘’Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını ‘’ sözü ile tamamlamak istiyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi tutulmalar kaderimizdir.
Son yıllarda iyice artan ve herkesin ağzında olan Merkür Retrosu'nu size sormak istiyorum. Nedir Merkür Retrosu?
Aslında gezegenler geri hareket etmezler. Yalnızca kendi yörüngesinde yavaşlarlar ve dünyadan bakıldığında geri gidiyormuş gibi görünür. Bu duruma astrolojide Rx Retro süreci denir. Gezegenlerin Retro süresinde enerji akımlarının boyutu değişmektedir. Merkür yılda üç ya da dört kez Retro sürecine girer. Retro dediğimiz süreç aslında 21 gündür fakat biz astrologlar -5/+5 gölgeli günleri de dahil ederek bu süreci bir aya tamamlarız. Merkür Retro sürecinde geçmişle bağlantılı konular tekrar gündem olabilir. Sistem burada bir tamamlama beklemektedir. Ayıklama sürecidir diyebiliriz. Merkür astrolojide iletişimi temsil eden bir gezegendir. Bu dönemde iletişime dikkat etmeli ve yanlış anlaşılmalara karşı temkinli davranmalıyız. Elektronik aletlerin arıza yapması alışıla gelmiş bir durumdur. Bu dönemde yeni bir elektronik cihaz alınması önerilmez. Ticari alanlarla alım-satım işlerinde dikkatli olunmalıdır. Yeni girişimlere adım atarken dikkatli yaklaşmanızı öneririm örneğin yeni bir aşk, yeni bir iş, yeni bir proje…Genel olarak Merkür retrosunda yaptığımız her işe karşı temkinli olmalı ve iletişimlere dikkat etmeliyiz.
İnsanlar olumsuz enerjiye ve düşünceye daha yakındır. İlk durakları hiçbir zaman olumlu enerji ve düşünce olmaz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Evrende olumlu ve olumsuz enerji diye bir şey yoktur. Biz enerjileri olumlu ve olumsuz yönde ikiye ayırırız. Biz bir şeyi düşünürken ya da dilerken olumsuza kendimizi alıştırırız ki olumlu enerjiye alışmamız kolay olsun. Bilinç dışı algı bu yöndedir. Ben bu enerjileri Yin Yang felsefesine bağdaştırıyorum. Yin Yang öyle bir dengedir ki olumlu ve olumsuz enerjilerin iç içe barındığı her olumlu enerjinin içinde bir olumsuz, her olumsuz enerjinin içinde bir olumlu enerjinin olduğu sistemler bütünüdür. Olaylara ve kişilere Yin Yang felsefesiyle yaklaştığımızda tamamen olumsuz enerji barındıran bir şey olmadığını anlarız.
Çekim yasası ile insan istediklerine( iş, aşk, hayaller vs.) kavuşabilme ihtimali nedir?
Bana göre çekim yasası geçmişten günümüze atalarımızın bize söylediği ‘’inanmak başarmanın yarısıdır ‘’atasözünün sistemleşmiş halidir. Evrende çekim yasası kanıtlanmış bir yasadır. Var olan her şeyin bir enerjiden geçtiği, düşünce ve davranışlarımızla evrene gönderdiğimiz isteklerin gerçekleştiği bir yasadır. Bir şeyi gönülden arzuladığımızda, istediğimiz şeyin var olduğuna inandığımızda aslında istediğimiz şeyle frekansa geçmiş oluruz. Örneğin bir hayalimiz, bir araba, bir aşk arzuladığımızı düşünelim. Artık düşüncemiz bu yönde olduğu için algıda seçicilik devreye girer ve arzuladığımızla alakalı bir çok fırsat bir çok şans ayağımıza gelir. Biz ya enerjiyle kendimize çekeriz ya da algıda seçicilik dediğimiz kavram devreye girer ve önceden var olan bir şeyi artık gözlemler hale geliriz.
İşlerinizi daha da yükseltmek ve daha fazla insana ulaşıp öğrendiklerinizi uygulamak ve de öğretmek için geleceğe yönelik planlarınız var mı?
Şu anda insanlara gerek online gerek yüz yüze danışmanlık veriyorum. Elbette geleceğe yönelik bir sürü projem var. Bunlardan ilki Astro Market oluşturmak ve daha fazla insana ulaşmak ikincisi ise astroloji meraklılarına yol göstermek, önderlik ve liderlik etmek insanların hayatlarına dokunmak istiyorum. Henüz bir kanalım yok ama en kısa zamanda youtube kanalı oluşturmak istiyorum. Genel anlamda astrolojiyi daha iyi tanıtmayı insanların astrolojiye olan bakış açılarının değişmesini var olan gücü fark etmelerini sağlamak istiyorum.
Son olarak sizleri sevenlere söylemek istedikleriniz var mı?
Tabii ki var. Öncelikle astroloji bir fal değildir tamamen bir pusula gibi yol göstericidir. Bizler gökyüzünün matematiğini çözüp yön bulmaya çalışıyoruz. Doğum haritamız bizim parmak izimiz gibidir, benzeri yoktur, yalnızca kişiye özeldir. Biz doğum haritalarını belirli bir program önderliğinde çıkartıp analiz ediyoruz. Doğum haritamızdaki potansiyelimizi bilirsek akışa yön vermemiz çok daha kolay olacaktır. İnanmalıyız ki evrende hiçbir şey tesadüf değildir her şey olması gerektiği içindir. Biz Astrologlar gizem avcılarıyız. Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde de o vardır. Tüm ezberler bozulduğunda, uyanışa geçtiğimizde yeniden var olacağız. Sevgiyle kalın…

