
Adım yazıyor zaten :) 85 model, başak serisi, esmer, yakışıklı adamım. İşkolik, çalışkan ve titiz oluruz
fazlalıkla. Üstelik adı bile kan ile başlayıp kan donduran hatırlamak
istemediğim bir hastalığı ayaklarımın altında çiğnedim öncesinde ve sonrasında
pek çok zorluğu alt etmiş bir dayanıklı beden ve ruha sahip olduğum için
kendimle daima gurur duyuyorum.
Yaşamak için insan gibi
yaşamak gerekir ben doğada vakit geçirmeyi çok seviyorum gezginim Türkiye de
ayak basmadığım 8 şehir daha var hayvanlarla vakit geçirmek hobim tabi yaşamak
dedik bunun için çalışıp hayatımızı sürdürmek için para kazanmak gibi arka plan
faaliyetlerimiz oluyor bunun için ailemden doğadan kendimden çalıyorum zamanım
yetmiyor her şeye arada duygulanıp sazımla dertleşiyoruz şiirlerimden besteleyip
okumaya çalışıyorum bu arada saz çalanların affına sığınıyorum :)
Hayatımdaki olumsuz
kararlarımı ve zamanlarımı çöpe attım fazla bir şey kalmadı geriye anlatacak
medeniyetler şehri çocuğu olduğumdan başka.
Kitap yazma maceranız
nasıl başladı?
Ben aslında hiç
aklımda fikrimde yokken yaşadığım hayatta başımdan geçenler yada okuduğum acı
bir roman kitabı bana bir şeyler yapmamı söylüyor gibiydi sanki ve ben de ilk
adımı atıp şu satırlarla başladım:
Överler gözünü
kara kaşını
Fırsatını bulsa bozar
işini
Tanımazsın kırk yıl
yatıp eşini
Yıkarlar güveni insanlar
dostum
Yani olumsuz bir başlangıç olsa da olumlu bir yöne doğru ilerlemeye başladı ve böyle devamını getirdiğim bir kaç denemem olduğunu fark ettim sonra farklı duygular yaşayıp değişik insanlar gözlemleyip onlara da yazdığım şiirlerim var okuyunca, "Aa bak! Benim için yazmış." diyecek çok insan vardır.
Sizce kitap okumadan
kitap yazılır mı?
Bana göre kitap yazmak
için okumaya gerek yok. Hayatı dram ve daha fazlası ile geçen, duygularını ve
düşüncelerini, hoşgörü içinde kontrol altına alan her insan kitap yazabilir.
Kitap yazarken nelere
dikkat ediyorsunuz?
Kitap yazarken pek çok
şey dikkatimden kaçıyor. Yazımdan başka bir konu bırakmıyorum zihnimde. Özellikle
yorgun olduğum zamanlarda, daha çok özeniyorum yazdıklarıma. Sadece hece veznine
çok dikkat ederim. Bol cinaslı, yarım ve tam uyak olmasına titizimdir. 7, 8
ve 11 hece olarak yazmak için özen
gösteriyorum ve istediğim her duyguyu yazarım, yeter ki vaktim olsun.
Her yazarın ilham aldığı
birileri vardır. Sizin var mı?
Evet olmaz olur mu hiç. Rahmetli Ozan Arif de çok çekti son yıllarında. İllet hastalığa yenik düştü. Kendisine de yazdığım değerli bir şiirim vardır kitabımın içinde. Yolundan
gitmeye çalışıyorum ve başarıyorum. Çok şükür bana ilham oldu bir çok şiirleri. Ruhu şad olsun inşallah.
Gelelim izini hiç
bırakmadığım, ayrıca şiirlerimin çoğunda aklıma geliyor yazarken ve keşke bir
defa daha karşılaşma imkanım olsaydı kendisiyle deyip içim içimi yiyen Cemal. Hayır Süreyya değil, Cemal Safi. Çok kıymet verdiğim ve birçok şarkıların içinde
duygusu olan ustam, onu çok özlüyorum. Ben tedavi gördüğüm bir rahatsızlık
yaşadığım ve bu yıla kadar hiç sevmediğim
Nisan ayında 2018 de aramızdan ayrılmıştı. Üzüntüye düşmemem gereken bir
dönemde, çok üzüldüm. Allah onu, cennetin en güzel yerinde ağırlar inşallah.
Yeni bir kitabınız
yakında okurlar ile buluşacak. Onunla ilgili ne söylemek istersiniz?
Kısaca çok heyecanlı ve
kendinden övünen bir duygunun içerisinden çıkamıyorum.
Beğenerek okuduğunuz üç
kitap ismi nedir? Neden?
Sende kalmış (Cemal Safi)
Tam üstüne bastın (Hülya Mutlu)
Aşk ve acı (Frida Kahlo)
Ve bonus olarak Rauda Jamis kitapları demek istiyorum.
Kitap okuma oranları
konusunda, diğer ülkelerden fazlasıyla geride olduğumuz bir gerçek. Bunu
düzeltmek, daha da iyi bir okur kimliğine ulaşmamız için, sizce neler
yapmalıyız?
Derhal insanları her
konuda bilinçlendirmeli, ülkemizin yoldan çıkmakta olan medya kuruluşlarında
değişikliğe gidilmesi, kültür - sanat ve farkındalık eğitimleri içeren mesaj
verici programları yayınlatmalı ve sosyal medya uygulamalarının %90'ını
yasaklamalı. Özellikle tik tok gibi adı 9'a çıkmış, insanların zirveden
düşürmediği bu uygulamaları yok etmezsek bu insanlara yazdığımız kitapları
ulaştıramayız. Bu konu için daha fazla konuşmak istiyorum. Çünkü tarihini tv
dizilerinin saptırmalarından doğruymuş gibi öğrenen bir kitle yetişti. Kitap okumak bir yana, haber başlıklarını da
geçtim, sadece yediği içtiği yemeğin pastanın resmini adeta yarışır gibi servis
etme derdine düşmeleri beni çok endişelendiriyor ve ben onlar için de asla
kendilerine yazıldığını bilemeyecekleri şiirler yazdım. Okuyan insanlar da zaten
üzerine alınmayacaktır biliyorum.
Son olarak okurlarınıza
ve sevdiklerinize neler söylemek istersiniz?
Söyleyecek çok şey var. Sadece buraya kadar %5'lik bir bölümünü anlattım. Geriye kalan %95'lik kısmı kitabımın içinde olacak, sevgili okur - yazar fanidaşlarım okuduklarında beni anlayacak ve hak verecekler. #kitapsızşair


