Sokağın Çocukları "Dostluk" kitabının genç yazarı Beritan Kaya ile röportaj yaptık.
Merhaba. Öncelikle sizleri tanımak istiyoruz. Kimdir Beritan Kaya?
Merhaba , Ben Beritan Kaya. 24 yaşındayım. Batman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü mezunuyum. Bu sene Düzce üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Yüksek Lisans öğrencisi olmaya hak kazandım. Spora, doğaya ve kitaba aşık birisiyim.
Kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?
Orta okul yıllarında başlayan kitap okuma isteğini çok severek o dönemler dili ağır gelse dahi dünya klasiklerini okumaya başladım. Lise yıllarında okuduğum her kitabın özetini çıkararak, yazarın duygularını çözmeye uğraştım. Lise son sınıfta ise ilk yazımı deftere geçirerek yazar olmaya karar vermiştim. Ormanda mahsur kalan bir ailenin el feneri ışığıyla yaşamaya çalışmaları konusundaki ilk yazım, benim için çok büyük bir heyecandı.
Kitap yazarken sizi zorlayan etmenler oldu mu?
Olmadı; çünkü sevgiyle yazıyorum. Her cümlemi saatlerce düşünerek kaleme alsam da bu beni zorlamıyor ,aksine daha çok yazmaya, araştırmaya teşvik ediyor.
Her yazarın bir yazma dilimi olduğu bilinir. Kimisi gece kimisi gündüz yazmayı tercih eder. Sizin için böyle bir zaman dilimi var mı?
En çok tercih ettiğim zaman dilimi geceleri sessizliğin hakim olduğu saatler. Fakat eğer gündüzleri yağmur yağıyorsa defterimi kaptığım gibi o havanın oluşturduğu duygularla yazarım.
Sokağın Çocukları "Dostluk" adında eseriniz var. Tam olarak konusu nedir?
Bir grup Liseli gencin dostluklarını anlatıyor. Aileleri tarafından sevgi görmeyen, terk edilen gençlerin, eski tren vagonlarında, sokaklarda yaşamalarına şahit oluyoruz. Gittikleri özel okulda işlenen bir cinayetin üstlerine kalmasıyla, kendilerini kanıtlamak için kaçmaları ve kötü adamlarla baş ederek, her ne olursa olsun el ele mücadele vermeleri anlatılıyor.. dostluk kavramının kimin için gerçek, kimin için sahte olduğunu anlatan sürükleyici bir roman..
Bundan sonrası için, yeni çıkacak kitaplarınızın çalışması halinde olduğunuzu biliyoruz. Peki tür olarak fantastik mi olacak?
Evet fantastik bir kitap üzerine çalışıyorum. Oldukça heyecanlı, merak uyandıracak bir kitap olacağını şimdiden hissediyorum.
Sizden önce birçok önemli yazar, yazın dünyamızda mühim eserler bırakarak damgalarını vurdular. Sizin de böyle tarihe damga vuracak eserler yaratma düşünceniz var mı?
Her yazar bence bunu ister. Tüm çalışmalarımı okuyucularımla iç içe olarak, onları azda olsa sıkıldıkları anlardan uzaklaştırarak kaleme almaya çalışıyorum. Günü gelirde benimsenirsem, eserlerim sevilirse bu zaten gerçekleşir diye umut ediyorum ve bu amaçla yolumda ilerliyorum.
Ülkemizdeki okuma oranlarının, diğer uluslar ile karşılaştığında oldukça düşük olduğunu biliyoruz. Peki bir yazar ve aynı zamanda okur gözüyle baktığınızda bu oranları yukarı çekmek için neler yapmamız gerekiyor?
Çok küçük yaşlarda çocuğa ailesi tarafından empoze edilen masallar, romanlar, şiirler, zamanla o çocuğun kitap alışkanlığı edilmesini sağlayabilir. Her evin kendi imkanları ile oluşturacağı minik kitaplıklar, tüm ailenin günlük kitap okuma saati düzenlemesi, bunu zamanla yukarı çekebilir.
Okumadan kitap yazmak mümkün müdür?
Asla değildir. Her okunulan bir kitap yeni bir dünya, yeni bir dil gibi gelir bana . Bilgi birikimi , hayal gücü ancak çok okuyarak edinilir. yazar kendi dünyasını, ancak dünyaya geniş bakabildiği zaman yaratabilir.
Son olarak değerli okurlarınıza ve sizi sevenlere, buradan neler söylemek istersiniz?
Kitap okuduklarında mutlu olan insanlardan olmalarını isterim. Günde 1 saat bile kitap okumaları, daha yaratıcı olmalarını, daha geniş bakış açıları kazanmalarını sağlayacaktır.
Röportaj: Erkan Birlik