Genç yaşına rağmen, kendisini yazarlık alanında geliştirmek ve yeni eserler sunmak için hazırlanan "Efsane" mahlaslı Yunus Emre Özcan, Tek Yumruk kitabı ile yazın dünyasına giriş yaptı.
Öncelikle sizleri tanımak
istiyoruz? Kimdir Yunus Emre Özcan?
2005 yılının temmuz
ayında Bursa’da doğdum. Lise 3 öğrencisiyim, kendimi daha çok genç bir yazar
adayı olarak görüyorum. Boş zamanlarımda basketbol oynamayı, film izlemeyi ve
tabi ki kitap ve şiir yazmayı severim.
Kitap yazma fikrine ne zaman
ulaştınız?
On dört yaşındayken
aklıma gelen bir hikayeyi yazma hevesiyle başladım.
Kitap yazarken sizleri olumlu
yönde etkileyen şeyler oldu mu?
Düşüncelerimi ve
duygularımı bir yere dökebilmek beni rahatlatıyordu. Kitap yazmayı sevmemin en
önemli sebeplerinden biri de bu.
Tek
Yumruk adlı ilk kitabınızın az da olsa konusu öğrenmek istiyoruz. Okurlarınıza
kitapla ilgili ne söylemek istersiniz?
Kitap, lise çağındaki Ömer’in babasına yapılan
ihanetten dolayı boks hayatına atılması ve başından geçenleri anlatıyor.
Her
yazarın ilham alma vakitleri olduğu söyleniyor. Kimi gece kimi ise gündüz
yazabiliyor. Sizin için hangi zaman dilimi yazmak için uygundur?
Hem boş vakitlerimin
o saatlerde olması hem de geceleri etrafın daha sakin olmasından dolayı
geceleri yazmak için daha uygun oluyor.
Bir
yazar olarak, yazım sürecinde zorlandığınız anlar oldu mu?
Bazen hikayeyi devam
ettirmekte zorlanabiliyordum.
Her
yazar gibi sizler de yeni bir kitap ile edebiyata katkı sağladınız. Sağlamış
olduğunuz bu katkı hakkında ne söylemek istersiniz?
Oldukça gurur verici
bir şey olduğunu düşünüyorum. Elbette bu katkılarımın devamı gelecek, gerek
şiir gerek roman türünde elimden gelenin en iyisini ortaya çıkaracağım.
Kitabınız
Tek Yumruk ile yazarlığa ilk adımınızı attınız. Peki şimdi ikinci kitap ile
ilgili herhangi bir çalışmanız var mı?
Şu anda yazmakta
olduğum bir roman var. Tek Yumruk’tan çok daha iyi ve iddialı olduğunu
düşünüyorum. Bunu kitap çıktığında okurlarım da görecekler.
Ülkemizdeki
kitap okuma oranlarının, diğer uluslara göre daha düşük olmasınız sebebi nedir?
Sizce bu nasıl düzeltilebilir?
Aslında bu alışkanlığın mutlaka çocukken
kazandırılması lazım. Çünkü insan büyüyünce eğer önceden kitap okuma
alışkanlığı yoksa o alışkanlığı kazanması çok zor olur. Çünkü bir çok
sorumluluğun arasında kitap okumak insanlara boş gibi gelir genellikle. Bu
yüzden kitabın ne kadar önemli bir kaynak olduğu insanlara öğretilmeli.
Son
olarak değerli okurlarınız ve sizi sevenlere buradan ne söylemek istersiniz?
Ben her zaman yazmaya, zihnim ve
kalbimdekileri kağıda dökmeye devam edeceğim. Onlardan tek ricam beni
eleştirmeleri. Kitabım ve sosyal medyadan paylaştığım şiirlerimi okuyup bana
geri dönüş yapmaları beni çok sevindirir. Onları çok seviyorum.
Röportaj: Erkan Birlik

